SEKTÖREL ÖNCELİKLER

Emisyon

string(3) "131"

Emisyonlar ve Çevresel İzinler

Çimento fabrikaları, Türk çevre mevzuatı kapsamında alınması gereken tüm izin ve lisanslara sahiptir.

2010 yılında yürürlüğe giren ve tüm izin/lisansları tek başlık altında birleştiren “Çevre Kanununca Alınması Gereken İzin ve Lisanslar Hakkında Yönetmelik” gereğince alınması gereken “Çevre İzin/Çevre İzin ve Lisans Belgesi” ise hemen hemen tüm fabrikalar tarafından alınmıştır.

Çimento fabrikaları, Bakanlıktan çevre izinlerini alabilmek için “Çevresel Ölçümler” yaptırmaktadır. Bu ölçümler yönetmeliklerde öngörülen periyotlarda tekrarlanmakta, izin aldıktan sonra da bacalarda sürekli ölçüm cihazlarıyla kontrol ölçümleri sürdürülmektedir. Sürekli ölçüm cihazlarının kalibrasyonları da yine mevzuatta öngörülen sıklıkta tekrarlanmaktadır. Sektörün tüm çevresel ölçümleri Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yetkilendirilen “bağımsız akredite laboratuvarlar” tarafından yapılmaktadır.

“Atıkların Yakılmasına İlişkin Yönetmelik” uyarınca Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan yetki almış akredite laboratuvarlar tarafından deneme yakması yapılmakta ve sonrasında periyodik ölçümler yapılmaktadır.

Türk Çimento Sektörü Pozisyonu

1993 yılında ve sonrasında 2004 yılında TÜRKÇİMENTO ile bugünkü adıyla Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı arasında “Çimento Sanayi Çevre Deklarasyonları” imzalanmıştır. Bu deklarasyonlara göre çimento sanayi, emisyon değerlerini yönetmeliklerde belirtilen sınır değerlerin daha da alt seviyelerde sınırlandırmayı kabul etmiştir. Deklarasyonların imzalandığı yılları takip eden yıllarda sektör emisyon kontrolü konusunda gerekli yatırımları yapmış, proseslerini iyileştirmiş ve tüm çevresel izinlerini tamamlamıştır. Hatta, yeni çevre mevzuatına uyum sağlayabilmek için birçok alanda pilot çalışmalar yürütmüştür. Çevreye uyum sağlama konusunda Bakanlıktan izin süreçlerini tamamlayan ilk sektör olmuştur.

Son yıllarda yapılan torbalı filtre yatırımları ile birçok tesiste yasal limitlerden çok daha düşük emisyonlar sağlanmaktadır.

2018 yılı itibari ile düşürülen azot oksit emisyonlarını sağlamak üzere birçok tesiste, amonyak sarfiyatı olan azot oksit indirgeme sistemleri kurulmuştur. Türkiye, NOx giderme tesisleri sarf malzemesi olan amonyağın ithalatçısıdır. İşletme esnasında, ithal sarf malzemesi olan amonyağın tedarik maliyetlerine ilave olarak lojistik sorunlar yer almaktadır. Amonyak üretim tesisleri Marmara ve Akdeniz Bölgesindedir. Karadeniz ve Doğu Anadolu gibi bölgelerde yer alan tesislere 1000 km’den daha uzak mesafelerden taşıma yapılması gerekecektir.

TÜRKÇİMENTO ve sektör temsilcileri önümüzdeki yıllarda yürürlüğe girecek olan Entegre Kirlilik Önleme ve Kontrol Yönetmeliği ve Çimento Sektöründe Entegre Kirlilik Önleme ve Kontrol Tebliği çalışmalarını yakından takip etmektedir.

Bu kapsamda aşağıdaki belgeler incelenmiştir:

•    Mevcut En İyi Teknikler Referans Belgesi: 2010/75/EU Sayılı AB Endüstriyel Emisyonlar Direktifi kapsamında çimento sektörü için Mevcut En İyi Tekniklere İlişkin Referans Belgesi (2013)

•    MET Sonuçları 2010/75/EU Sayılı AB Endüstriyel Emisyonlar Direktifi kapsamında Mevcut En İyi Tekniklerin Uygulanmasına Yönelik Sonuçlar (Mart 2013) AB mevzuatı gereklerinden daha da ileride olmayan, ülkemiz gerçeklerini yansıtan, maliyetleri gözeten kurallar oluşturulması önem taşımaktadır. Örneğin, önümüzdeki yıllarda, 200-450 mg/Nm3 olan aralığın ülkemizde uygulanmasının neden olacağı ilave işletme maliyeleri ve ülkemiz şartlarında yaşanacak ithalat/lojistik sorunları dikkate alınması önem taşımaktadır.

 

Takip edilen Avrupa Birliği Mevzuatı 

AB Yeşil Mutabakat Sanayi Planı

AB Yeşil Mutabakat Sanayi Planı, Avrupa'nın net sıfır endüstrisinin rekabet gücünü artırmakta ve iklim nötr durumuna geçişi hızlandırmaktadır. Bu bağlamda, Yeşil Mutabakat Sanayi Planı AB'nin iddialı iklim hedeflerine ulaşması için gereken net sıfır teknolojilerin ve ürünlerin ve AB'nin üretim kapasitesinin artması için daha destekleyici bir ortam oluşturmayı amaçlamaktadır.

AB Net-Sıfır Endüstri Yasası (NZIA)

Net-Sıfır Endüstri Yasası (NZIA) temel olarak AB'de temiz teknolojilerin kullanımını teşvik etmeyi ve AB'nin temiz enerjiye geçişini hızlandırmayı amaçlamaktadır. Bu yasa ile birlikte, Avrupa'da net sıfır projeleri ve yatırımları çekmek için daha iyi koşullara ulaşılması hedeflenmektedir. Avrupa Komisyonu'na göre Net Sıfır Sanayi Yasası, iklim nötrlüğüne ulaşmak için gerekli olan teknolojilerin üretimini artırmayı ve verimli şekilde kullanmayı hedefliyor. Bu yasa, net sıfır üretim kapasitesi konusunda 2030 yılına kadar AB'nin yıllık teknoloji ihtiyacının %40'ını karşılamaya yetecek bir hedef belirliyor.

AB Kritik Hammadde Yasası (CRMA)

AB, Avrupa ekonomisi için stratejik kabul edilen 30 kritik hammadde için Avrupa Kritik Hammaddeler Yasasını yürürlüğe koydu. Bu yasa ile birlikte AB, kritik ham maddelere erişimi amaçlıyor. Bu, AB'nin net sıfır emisyon hedefleri için çok önemlidir. AB Komisyonu aynı zamanda kritik hammaddelerin kaynağını arttırarak dışa bağımlılığı da azaltmayı hedefliyor. AB'de kullanılan kritik hammaddelerin 2030 yılına kadar %10'unun Avrupa'da çıkarılması ve her bir kritik hammadde için AB'nin yıllık tüketiminin %15'inin geri dönüşümden elde edilmesi hedefleniyor. Bu kanun kapsamında, AB'nin kritik hammaddelerin yıllık tüketiminin %65'inden fazlasının 2030 yılına kadar tek bir üçüncü ülke menşeli olması, AB'nin ham madde işleme kapasitesini artırmasını ve yıllık kritik ham madde ihtiyacının en az %40'ını üretebilmesi hedefleniyor.

Sayfanın son güncellenme tarihi: 03.08.2023