ATIK ISI GERİ KAZANIMI (WHR)

T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın 2021 Yılı Genel Enerji Denge Tablosu verilerine göre, tüm sektörlerde enerji tüketimi toplam 123.144 Bin TEP olup, 41.614 Bin TEP enerji, sanayi sektörü tarafından tüketilmektedir. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Enerji Verimliliği ve Çevre Dairesi Başkanlığı (EVÇED) tarafından yürütülen sektörel kıyaslama çalışması verilerine göre çimento sektörü, 2021 yılında, 7.692 Bin TEP’lik tüketimi ile toplam enerji tüketiminde %6,25, sanayi sektörü tüketiminde de %18,48 paya sahiptir.

Bir birim ürün üretmek için gerekli olan enerji maliyetinin en aza indirilmesi, özellikle enerji yoğun endüstriyel işletmelerin sürdürülebilirliklerinin sağlanmasında en önemli faktörlerin başında gelmektedir. Sanayi sektöründe ülkenin ikinci büyük enerji tüketicisi konumundaki çimento endüstrisinde maliyetlerin ortalamada %80’i toplam enerji tüketiminden kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla, enerji yoğun bir sektör olarak çimento endüstrisi gerek sürdürülebilirlik gerekse de ulusal seviyede enerji tüketiminin azaltılması ve çevre politikaları yönünden enerji verimliliğini ilke edinmektedir.

Sektörümüz, bu doğrultuda, fizibilitesi uygun fabrikalarında, fırın girişi öncesinde kademeli ön ısıtıcı kulelerden, fırın çıkışında da soğutma ünitesinden oluşan yeni nesil döner fırın sistemlerinde hem ön ısıtmadan hem de klinker soğutmadan baca yoluyla dışarıya atılan ısının elektriğe dönüştürülebildiği atık ısı geri kazanım tesisleri için yatırımlarını her geçen gün artırmaktadır.

Bu kapsamda, sektörün çatı kuruluşu olan TÜRKÇİMENTO da hem üyelerinin farkındalığını arttırmak hem de teknik ve ekonomik açıdan yatırım alternatiflerinin tanınmasını sağlamak amacıyla, geçmiş dönemde çeşitli yayınlar hazırlamış, paydaşları ile bilgilendirme seminerleri düzenlemiştir. Bu sayede bir verimlilik uygulaması olarak benimsenen atık ısı geri kazanımı tesis yatırımlarının teşvik edilmesine yönelik destekleyici tutumunu ortaya koymuştur. Bir çimento fabrikasının toplam elektrik ihtiyacının yaklaşık %30’una kadarını karşılayabilen WHR tesisleri sayesinde satın alınan elektrik tüketimi azaltılmakta, arz güvenliğinin sağlanmasına katkı konulmakta ve enerji üretiminde fosil yakıt kullanılmadığı için hem kaynaklar korunmakta hem de sera gazı emisyonları azaltılmaktadır. Ayrıca, enerji fiyatlarındaki yüksek artış riskinin kontrol edilebilir olması, yerinde üretim ve yerinde tüketim imkanı nedeniyle enerji kayıplarının minimuma indirilmesi ve hat yatırımı ihtiyaçlarının azaltılması da atık ısı geri kazanımı tesis yatırımlarının sağladığı diğer avantajlardır.

Fizibilitesi genel olarak hammadde rutubeti, elektrik fiyatı, çimento tüketimi, ülke politika ve stratejileri ile enerji arz güvenliği gibi alt başlıklara dayanan atık ısı geri kazanımı tesisi yatırımlarından devreye alınanlar 2022 yıl sonu itibariyle 16 fabrikada 25 hat ile toplam 141,5 MW gücündedir. Bu rakam, yaklaşık 566.000 hanenin günlük elektrik tüketimine karşılık gelmektedir. Toplam 2 hatta 15 MW elektrik üretimine imkan tanıyacak 2 fabrikaya ait yatırımların da önümüzdeki birkaç yıl içinde devreye alınmaları planlanmaktadır. 5 fabrika ise toplam 6 hatta 25,5 MW’lık üretim için fizibilite çalışmaları yürütmektedir. Bu rakamlarla, atık ısıdan elektrik üretimi için öngörülen toplam 330 MW kapasitenin, devreye alınan yatırımlar ile %42,9 oranında gerçekleştiği görülmektedir. Kalan 188,5 MW’ın daha devreye alınabilmesi halinde yeni bir santral ihtiyacı olmaksızın yıllık yaklaşık 2 milyon MWh ilave enerji üretilebilecektir. Bu sayede yaklaşık 1,3 milyon hanenin günlük elektrik tüketimine karşılık gelen enerji tasarruf edilmiş olacaktır. Dolayısıyla proses gereği atmosfere atılacak sıcak gaz enerjisinin, ülkemizde her geçen gün artan enerji talebine karşılık yeni santrallerin inşa edilmesi yönündeki ihtiyacı azaltıcı etkide oldukça önemli bir potansiyel kapasite olduğu dikkatlerden kaçmamalıdır.

 

Sayfa son güncelleme tarihi: 03.07.2023